Skip to main content

Seçim Sistemlerinin Seçmen İradesine Etkisi

Makaleler

ÖZET

Seçim sistemleri, hükümetlerin seçilmesine doğrudan doğruya etki eden bir unsurdur. Aynı oy oranının farkı seçim sistemleriyle hesaplanması durumunda farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla seçim sistemlerinin belirlenmesinde, temel etmen devlet rejimleri kadar, anayasayı oluşturan iradenin siyasi tercihleridir. Bu çalışmada Nispi ve Çoğulcu temsil sistemleri incelenmiştir. 

1. Seçim Sistemleri

Seçim; bir kamu görevini yürütecek kişi veya kurulun, ilgili seçmenlerce, çok sayıda aday arasında yapılacak tercihlerle belirlenmesi demektir.1 Demokratik rejimlerde yönetim yetkisinin kaynağı, dolayısıyla meşruiyetin temeli seçimlerdir. O nedenle çok partili demokrasilerde parlâmento seçimlerinin amacı, her şeyden önce, belirli bir süre için ülkeyi hangi parti veya partilerin yöneteceğini, başka bir deyişle, hükümeti hangi parti veya partilerin kuracağını; hangi parti veya partilerin muhalefet olarak denetim görevi yapacağını belirlemektir.2

Parlamentonun belirlenmesi için yapılacak seçimlerde kullanılan seçim sistemleri iki ana grupta ele alınabilir:3
1) Çoğunluk Sistemi,
2) Nisbi Temsil Sistemi.
Çoğunluk ve nisbi temsil sistemini seçim sonuçları üzerinden karşılaştırmadan önce bu iki sistemin temel ilkelerini ve uygulandığı ülkeleri belirtmek gerekir.

1.1 Çoğunluk Temsil Sistemi

Çoğunluk esasına dayanan seçim sistemleri adından da anlaşılacağı üzere bir seçim bölgesinde seçilecek adaylardan en çok oyu alan adayın seçilmesidir. Bu sistemin uygulanmasında farklı yöntemler vardır.4 Bunlardan en yaygını, İngiltere, ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Hindistan’da uygulanan tek-turlu basit çoğunluk sistemidir.5 Bu sistem, adı geçen tüm ülkelerde halen tek-isimli seçim çevreleriyle birlikte uygulanmaktadır. Tek-turlu basit çoğunluk sisteminde bir seçim çevresinde en çok oy alan aday, seçimi kazanmış olur.6 İki-turlu çoğunluk sisteminin tipik örneği, Fransa Cumhuriyeti’dir. Gene tek-isimli seçim çevrelerinde uygulanan bu sistemde birinci turda, kullanılan geçerli oyların mutlak çoğunluğunu elde eden aday, seçimi kazanmış olur. Eğer birinci turda hiçbir aday mutlak çoğunluğu sağlayamamışsa, ikinci bir tur yapılır ve bu turda en çok oy alan aday seçimi kazanır.7 İkinci tura katılma hakkını, birinci turda en fazla oy alan iki parti lideri kazanır.


Çoğunluk sisteminin üçüncü alt tipi ise alternatif oy uygulamasıdır. Her seçim çevresinden bir adayın seçildiği sistemde seçmenler, seçime katılan adayları sıralayarak oylama yaparlar. Oyların yarısından bir fazlasını alan aday seçilir.8 Bu sistem Avustralya’da 20. yüzyılın ilk yıllarından günümüze farklı reformlar geçirerek uygulanmaktadır.9 Çoğunluk temsil sisteminin sağladığı faydalar ülke yönetiminde istikrar ve seçmen ve seçilen arasında doğrudan ilişki kurulmasıdır. Özellikle tek turlu seçim sisteminin uygulamasında genel olarak 2 parti görülmektedir. Bu durum muhalefeti güçlü kılsa da halkın temsil edilmesi sağlayacak alternatifleri azaltması sebebiyle temsilde adalet ilkesine aykırıdır.

1.1.2 Nisbi Temsil Sistemi

Nispî temsil veya orantılı temsil, siyasal partilerin güçleri oranında, başka bir deyişle, seçimde aldıkları oy oranında parlâmentoda temsil edilmelerine  olanak veren bir sistemler grubunun ortak adıdır.[10] Nispi(oransal) temsil sistemi, seçim sayısı bakımından tek turlu, seçilecek milletvekili sayısı bakımından da listeli seçimi zorunlu kılar. Bu nedenle, nispi temsil sistemlerinde seçim çevrelerinin çoğunluk sistemlerine oranla daha geniş olması beklenir. Seçim çevresi büyüdükçe, temsilde adaletin gerçekleşme oranı da artar.[11]

Nispi temsil esasına dayalı seçim sistemleri; en büyük artık usulü, en kuvvetli ortalama usulü, milli bakiye (ulusal artık) usulü, d’Hondt usulü olarak 4 ana başlıkta incelenebilir.[12]

Ülkemizde 1961 anayasasına kadar yapılan seçimlerde çoğulcu seçim sistemi uygulanmıştır. 1961 yılından sonra uygulanan seçim sistemi nispi sistemdir. 82 Anayasasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin  seçim sistemi, 2839 sayılı kanunun ikinci maddesinde  açıklanmıştır.

2839 Sayılı Kanun, ikinci madde:

Milletvekili seçimi tek derecelidir. Seçim nispi temsil sistemine göre, genel, eşit ve gizli oyla,     bütün yurtta aynı günde yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçmen, oyunu tam bir     serbestlikle kendisi kullanır. Oyların sayımı, dökümü ve tutanaklara bağlanması,      açık olarak       yapılır.

Nispi seçim sistemi altındaki 4 ana tipten d’Hondt sistemi günümüzde ülkemizde uygulanan sistemdir. Belçikalı bir hukukçu ve matematikçi olan Victor d’Hondt’un bulduğu bu

sisteme göre, bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e … bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Milletvekillikleri bu sıralamaya göre partilere tahsis edilir.[13]

Bu hesaplamayı Ali Akyıldız, “Demokrasinin Sayılarla Sınavı: Seçim Sistemleri” isimli makalesinde  8 milletvekili ve 5 partili bir örneklendirme yapmıştır:

Partiler Oylar 1 2 3 4 5 6 7

8

A 102.000 102.000 51.000 34.000 25.500 20.400 17.000 14.571 12.750
B 57.000 57.000 28.500 19.000 14.250 11.400 9.500 8.142 7.125
C 43.000 43.000 21.500 14.333 10.750 8.750 7.166 6.142 5.375
D 29.000 29.000 14.500 9.666 7.250 5.800 4.833 4.142 3.625
E 9.000 9.000 4.500 3.000 2.250 1.800 1.500 1.285 1.125

Tablo 1, Ali Akyıldız, a.g.m, s.140

Yukarıdaki tabloda yer alan en büyük ilk sekiz sayı, sırasıyla 102.000, 57.000,   51.000,43.000,34.000, 29.000,28.500,25.500 dür. Bu durumda, A partisi, 4, B partisi 2, C Partisi         ve D partisi de 1’er milletvekilliği elde ederler. E partisi, bu sistemde de milletvekilliği kazanamamış olur.[14]

 Nispi seçim sisteminin faydaları; temsilde adaleti sağlar, seçmenlere birden çok alternatif sunarak farklı görüşlerin temsilinin önünü açar fakat birden çok partinin var olması bir partinin tek başına iktidar olmasını zorlaştırır. Bu durum koalisyon hükümetlerinin önünü açar dolayısıyla çoğulcu temsil sisteminin aksine bu sistemde yönetimde istikrar sorunları ortaya çıkar.[15]

1.2 Seçim Sistemlerinin Seçmen İradesine Etkisi

Seçim sistemleri sonuca doğrudan etki eden, sonuç itibariyle seçmenin tercihi kadar önemli bir unsurdur. Cumhuriyetin ilk yıllarında seçim sisteminin belirlenmesi üzerine birçok tartışmanın olduğu bilinmektedir.

CHP, 1931 yılında yaptıkları 4. Kurultayda, tek dereceli seçim sistemini gerçekleştirmek istedikleri bir hedef olarak belirlemiş fakat 1935 yılında bu hedefini değiştirerek iki dereceli sistemin dönemin şartlarına daha uygun olduğunu kabul etmiştir. Tek dereceli seçim sistemi hedefi, çok partili siyasal hayata geçişle birlikte 1946, 1950, 1954 ve 1957 seçimlerinde uygulanmıştır. Tek dereceli çoğunluk sisteminin, mantığı gereği, güçlü ve istikrarlı bir hükümet oluşturması beklenmiştir.[16] Bu dönemlerde uygulanan çoğulcu seçim sistemi sonuçlar üzerine doğrudan etkilidir.

1950 genel seçimlerinde, o seçimde uygulanan basit çoğunluklu liste usulüne göre; Demokrat Parti 416, Cumhuriyet Halk Partisi 67, Millet Partisi ve bağımsızlarda birer vekil kazanmıştır. Aynı seçimde nispi temsil sisteminin bir türü olan d’Hondt sistemi uygulansaydı, Demokrat Parti 275, Cumhuriyet Halk Partisi 200, Millet Partisi 10 ve bağımsızlarda 2 milletvekilliği kazanacaktı.[17]

Örnekte görüldüğü üzere, seçmenlerin aynı iradesi farklı sonuçlar çıkarabilmektedir. Dolayısıyla, bir ülkenin seçim sistemi o ülkenin yönetimsel geleceğini doğrudan tahin etmektedir.

Sonuç

Çalışma kapsamında çoğulcu seçim sistemleri ve nispi seçim sistemlerinin özellikleri incelenmiştir. Nispi seçim sisteminin alt tiplerinden, ülkemizin uyguladığı d’Hondt tipi nispi sistem detaylı olarak incelenmiş ve 1950 seçimleri üzerinde d’Hondt ve o gün uygulanan çoğulcu seçim sisteminin sonuçları kıyaslanmıştır.

Ortaya çıkan sonuçlar bize seçim sistemlerinin seçmen iradesi kadar önemli olduğunu göstermiş ve bu sebepten ülkeler tarafından bu seçim sistemlerinin amaç ve sosyo-kültürel yapıları göze alınarak seçildiğini göstermiştir.

Yine bu bilgilere paralel olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1961’e kadar farklı dönemlerde uyguladığı tek dereceli ve iki dereceli çoğulcu seçim sistemi üzerine yapılan tartışmalar bize bu sistemlerin bilinçli olarak seçildiği görülmüştür.  Tek başına CHP iktidarının devamlılığını sağlayacağı düşünülen çoğulcu seçim sisteminin, Demokrat Parti’yi iktidara taşımasıyla birlikte darbe sonucu hazırlanan 61 Anayasasında nispi temsil sistemine dönülmüştür. Nitekim bir sonraki darbe anayasası olan 82 Anayasasında da bu uygulama sürdürülmüştür.  d’Hondt sistemin tek başına iktidarları, istikrarı engellediği iddiası kısmen doğru olmakla birlikte bu sistemde ülkemizde Anavatan Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidar olmuş ve bu durum tek dönemle de sınırlı kalmamıştır. Dolayısıyla istikrar üzerine yapılan atıfın genel bir varsayım olduğu ortadadır.

Bununla birlikte ülkemizde nispi temsil sistemi ile adil temsilin uygulandığı sonucuna da varmak kısmen eksik kalacaktır. Ülkemizde uygulanan %10’luk seçim barajı, adil temsilin önündeki en büyük engeldir. Bu seçim barajının sonucu olarak 2002 seçimlerinde ülkenin %46,16’sı mecliste temsil edilememiştir.

Dolayısıyla iki sistem üzerinde de genel değerlendirmelerin yanısıra, bu sistemleri uygulayan ülkelerin uygulama şekil ve yorumları da önem arzetmektedir.


1 Hikmet Sami Türk, Seçim, Seçim Sistemleri ve Anayasal Tercih, 2006, s.76
2 Hikmet Sami Türk, a.g.m, 2006, s.77
3 Murat Güvenir, Seçim Sistemleri ve Ülkemizdeki Uygulama, s.219
4 Müge Yüce, Seçim Sistemleri, Türkiye’deki Uygulamaları ve Ortaya Çıkan İktidar Yapıları, s.2
5 Bu sistem, dar bölge seçim sistemi olarak da bilinmektedir.
6 Ergun Özbudun, Seçim Sistemleri ve Türkiye, s.522
7 Ergun Özbudun, a.g.m, s.522
8 Müge Yüce, a.g.m, s.3
9 Bkz. Iain McLean, Australian Electoral Reform and Two Concepts of Representation, 2-12
10 Hikmet Sami Türk, a.g.m, s.84
11 Ali Akyıldız, Demokrasinin Sayılarla Sınavı: Seçim Sistemleri, s.133-134
12 Kemal Gözler, 2004, Anayasa Hukuku’na Giriş, aktaran Müge Yüce, a.g.m, s.4
13 Hikmet Sami Türk, a.g.m, s.90
14 Ali Akyıldız, a.g.m, s.140
15 Müge Yüce, a.g.e, s.4
16 Mehmet Ö. Alkan, Türkiye’de Seçim Sistemi Tercihinin Misyon Boyutu ve Demokratik Gelişime Etkileri, s.155-158
17 Seçim Neticeleri Üzerine Bir İnceleme, CHP Araştırma Bürosu Yayınları, No 7, Ankara, 1959, s.37, aktaran Murat Güvenir, a.g.m, s.220

KAYNAKÇA

AKYILDIZ, Ali; Demokrasinin Sayılarla Sınavı: Seçim Sistemleri

ALKAN, Mehmet; Türkiye’de Seçim Sistemi Tercihinin Misyon Boyutu ve Demokratik Gelişime Etkileri

GÜVENİR, Murat; Seçim Sistemleri ve Ülkemizdeki Uygulama

MCLEAN, Iain; Australian Electoral Reform and Two Concepts of Representation

ÖZBUDUN, Ergun; Seçim Sistemleri ve Türkiye

TÜRK, Hikmet Sami; Seçim, Seçim Sistemleri ve Anayasal Tercih, 2006, s.76

YÜCE, Müge; Seçim Sistemleri, Türkiye’deki Uygulamaları ve Ortaya Çıkan İktidar Yapıları; GÖZLER, Kemal; Anayasa Hukuku’na Giriş
2839 Sayılı, 10/6/1983 kabul tarihli Milletvekili Seçimi Kanunu,